20 günlük tatilden sonra tekrar merhaba. Tatil biteli 15 günü geçti ancak yazabiliyorum. Tatil bitti bitmesine ama çamaşır kısmı bitmek bilmiyor. Tabi sırada bekleyen ütülerden bahsetmek bile istemiyorum. Ben en iyisi size harika tatilimizden bahsedeyim.
İlk durağımız Datçaydı. Benim çocukluğumun geçtiği yere kızımla gitmek çok harika bir duyguydu gerçekten. Gitmeden önce Eylül'le tatil nasıl olur diye korkularım vardı ama şimdi iyi ki gitmişim diyorum. Tabi bunda annemin de yanımızda olmasının çok büyük bir etkisi vardı. Daha sonra Efes,şirince,torbalı,karşıyaka ve ayvalık ziyaretlerimizi de yapıp evimize kavuştuk. Tatil güzel de insan evini özlüyor. Eylül de gelir gelmez oyuncaklarına ve abisi tostik'e kavuşmanın mutluluğunu yaşadı.
Başta size Eylül için aldığım ve iyi ki almışım ve almasaydımda olurmuş dediğim şeylerden bahsedeyim.
Datça ya gidişimiz arife gününe denk geldi. Yani Bayram tatiliyle birleştirdiğimiz bir tatilimiz oldu. Eylül'le uğraşmaktan öyle yorulmuştuk ki geçen yaz çıkamadığımız tatil bu sene tatile gitme arzumuzu tavan yapmış oldu. Gece yolculuğu yaptık çünkü Eylülle gündüz yolculuğu nasıl olur kendimize güvenemedik en iyisi uyuyan bir Eylülle yolculuk yapmak diye düşündük ki iyi ki öyle yapmışız emerek ve uyuyarak geçirdi yolculuğunu. Biz devremülk usulu tatili tercih ettik açıkçası tek başıma Eylül'e bakabilmeyi gözüm pek almadı. İyi ki de böyle olmuş bu sayede eşimle geçirdiğimiz zamanımız olmuş oldu. Eylül ne yazık ki bana bağımlı bir çocuk gece uyanınca ben olmazsam pek sakinleşmiyor ne yazık ki ama arada ki derin uyku zamanlarında ya da uyumadan önceki zamanda eşimle birkaç kez kaçamak yapabildik. Bizim için yoğun ama eğlenceli bir tatildi. Hele ki eylül'ün yeni keşiflerini gördükçe o yüzündeki mutluluğu gördükçe tadından yenmedi. En güzeliyse Eylül sabah uyanınca dedesiyle tura çıkıyordu ve ben uzun süreden sonra sabah geç kalkabildim. Bunun ne demek olduğunu uykusuz çocuğu olmayan pek anlayamaz 15 dakika bile pırlanta değerinde benim için.
Datça konumu üzerine sakin ve pek el değmemiş bir yer ben çok seviyorum ondan mıdır bilmem ama bence eşi benzeri olmayan büyülü bir yer. Bu sene her koya gidip heryerde denize girdik. Bütün yarımadayı dolaştık harika denizlerle buluştuk. Tatil için bir yer bulamadıysanız ve tatile gitmeyi düşünüyorsanız kesinlikle Datçayı tavsiye ederim tabiki datçayı tercih etmeniz için Huzur'u sevmeniz çok önemli. Tatilimizin geri kalan ayrıntılarını ve gezilecek özel yerleri bir sonraki postta paylaşmak üzere...
2010 - 2015
5 yıl sonra aynı yerde aile olarak fotoğrafımız bu harika duyguymuş gerçekten...
- Pelerin havlu - iyi ki almışım çok kullanışlı ve pratikti
- Deniz ayakkabısı slip stop - kaymayan ve ısı geçirmeyen rahat ayakkabıları iyi ki almışım ayağından çıkarmadı ayrıca kuma basmak istememişti bu yüzden denize de girmek istemedi ama ayakkabıları giyince hem denize girdi hem de kuma karşı korkusu geçti. Deniz ayakkabılarımızın altı kaymadığı için havuz kenarında da kaymadan yürüdü.
- Tenteli simit - Eylül için çığık sebebiydi hiç sevmedi ve çok korktu boşuna almışız ama eylül dışında bütün NORMAL bebekler kullanıyordu.
- 50 faktörlü bitkisel güneş kremi- yves rocher dan almıştım esmer tenli olduğumuz için kolayca bronzlaştı ama hiç acı duymadı
- 50 faktör korumalı deniz kıyafeti ve şapkaları- iyi ki almışım sudan çıkmayan kızımı öğlen sıcağından korumak için çok işe yaradı.
- Kum oyuncakları- iyi ki almışım eylül kumla barıştıktan sonra onlarla oynamayı çok sevdi ama paylaşmayı öğrenmesi lazım kimseye oyuncaklarını vermedi :)
- Minik kumsal sandalyesi - iyi ki almışız üzerinden inmedi ki hala evde oturuyor.
- Şişme havuz - suya girmek istemez diye almıştık ama suyu sevdi ve havuzu boşuna götürmüş olduk
- Little swimmer mayo bez - gerçekten tek kelimeyle harika ve hayat kurtarıcıydı iyi ki almışız.
Datça ya gidişimiz arife gününe denk geldi. Yani Bayram tatiliyle birleştirdiğimiz bir tatilimiz oldu. Eylül'le uğraşmaktan öyle yorulmuştuk ki geçen yaz çıkamadığımız tatil bu sene tatile gitme arzumuzu tavan yapmış oldu. Gece yolculuğu yaptık çünkü Eylülle gündüz yolculuğu nasıl olur kendimize güvenemedik en iyisi uyuyan bir Eylülle yolculuk yapmak diye düşündük ki iyi ki öyle yapmışız emerek ve uyuyarak geçirdi yolculuğunu. Biz devremülk usulu tatili tercih ettik açıkçası tek başıma Eylül'e bakabilmeyi gözüm pek almadı. İyi ki de böyle olmuş bu sayede eşimle geçirdiğimiz zamanımız olmuş oldu. Eylül ne yazık ki bana bağımlı bir çocuk gece uyanınca ben olmazsam pek sakinleşmiyor ne yazık ki ama arada ki derin uyku zamanlarında ya da uyumadan önceki zamanda eşimle birkaç kez kaçamak yapabildik. Bizim için yoğun ama eğlenceli bir tatildi. Hele ki eylül'ün yeni keşiflerini gördükçe o yüzündeki mutluluğu gördükçe tadından yenmedi. En güzeliyse Eylül sabah uyanınca dedesiyle tura çıkıyordu ve ben uzun süreden sonra sabah geç kalkabildim. Bunun ne demek olduğunu uykusuz çocuğu olmayan pek anlayamaz 15 dakika bile pırlanta değerinde benim için.
Datça konumu üzerine sakin ve pek el değmemiş bir yer ben çok seviyorum ondan mıdır bilmem ama bence eşi benzeri olmayan büyülü bir yer. Bu sene her koya gidip heryerde denize girdik. Bütün yarımadayı dolaştık harika denizlerle buluştuk. Tatil için bir yer bulamadıysanız ve tatile gitmeyi düşünüyorsanız kesinlikle Datçayı tavsiye ederim tabiki datçayı tercih etmeniz için Huzur'u sevmeniz çok önemli. Tatilimizin geri kalan ayrıntılarını ve gezilecek özel yerleri bir sonraki postta paylaşmak üzere...
2010 - 2015
5 yıl sonra aynı yerde aile olarak fotoğrafımız bu harika duyguymuş gerçekten...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder