Datça, benim için adeta cennetten bir köşe çocukluğum,gençliğim... Şimdi kızım ve eşimle geldiğim cennet. Can Yücel yaşamayı biliyormuş gerçekten öldüğunde de“Mekanım Datça olsun, öldükten sonra beni Datça’ya gömün”demiş ne de iyi demiş. Datçaya gelmeyen, bu rüzgarı teninde hissetmeyen, cırcır böceklerinin sesini o denize kadar uzanan çam ağaçlarının altında dalga sesiyle karışık dinlemeyen bilemez buranın huzurunu ve güzelliğini şuan da denizin dibinde çam ağaçlarının altından en huzurlu yazımı yazıyorum.
Bu gün Datçanın kuzeyinde ege denizi kıyılarında Gereme Koyunun sonundayız. Yıllardır datça'ya gelirim ama burayı ilk kez keşfettik. Bakir ve temiz bir koy umarım kimse uzun müddette burayı o meşhur "beach" klasikliğine dönüştürüp çöplüğe çevirmez. Öyle ki şuan burada ki huzurlu sesini duymanızı isterdim. Buraya nasıl gelirim derseniz Datca yolunda Datçaya gelmeden Kızlan Köyü tabelasından girip Gereme Koyu tabelasını takip ediyoruz ve arabayla gidilebilecek sona kadar gidiyoruz ve bulduğumuz ağacın dibine havlu serip havuz gibi olan o cam gibi suya giriyoruz. Eğer yolunuz düşerse burayı keşfetmeyi ihmal etmeyin çok bilinmeyen temiz ve güzel bir koy benden söylemesi. Fotoğraflarla anlatabildiğim kadarını sizlerle paylaşacağım ve keyif yapmaya kaldığım yerden devam edeceğim. Mutlu haftalar....
Maaşallah
YanıtlaSilFotograflardan ne kadar güzel bir yer olduğu anlaşılıyor zaten. Ama en güzeli o fistık :) Çocuklar için ne güzel böyle temiz ve doğal yerlerde havayı teneffüs etmeleri, denize girmeleri. Size çok eğlenceli bir tatil diliyorum.
YanıtlaSilTeşekkürler 😊
Sil