27 Temmuz 2015 Pazartesi

Cennetten Selamlar

 


    Datça, benim için adeta cennetten bir köşe çocukluğum,gençliğim...  Şimdi kızım ve eşimle geldiğim cennet. Can Yücel yaşamayı biliyormuş gerçekten öldüğunde de“Mekanım Datça olsun, öldükten sonra beni Datça’ya gömün”demiş ne de iyi demiş. Datçaya gelmeyen, bu rüzgarı teninde hissetmeyen, cırcır böceklerinin sesini o denize kadar uzanan çam ağaçlarının altında dalga sesiyle karışık dinlemeyen bilemez buranın huzurunu ve güzelliğini şuan da denizin dibinde çam ağaçlarının altından en huzurlu yazımı yazıyorum.

      Bu gün Datçanın kuzeyinde ege denizi kıyılarında Gereme Koyunun sonundayız. Yıllardır datça'ya gelirim ama burayı ilk kez keşfettik. Bakir ve temiz bir koy umarım kimse uzun müddette burayı o meşhur "beach" klasikliğine dönüştürüp çöplüğe çevirmez. Öyle ki şuan burada ki huzurlu sesini duymanızı isterdim. Buraya nasıl gelirim derseniz Datca yolunda Datçaya gelmeden Kızlan Köyü tabelasından girip Gereme Koyu tabelasını takip ediyoruz ve arabayla gidilebilecek sona kadar gidiyoruz ve bulduğumuz ağacın dibine havlu serip havuz gibi olan o cam gibi suya giriyoruz. Eğer yolunuz düşerse burayı keşfetmeyi ihmal etmeyin çok bilinmeyen temiz ve güzel bir koy benden söylemesi. Fotoğraflarla anlatabildiğim kadarını sizlerle paylaşacağım ve keyif yapmaya kaldığım yerden devam edeceğim. Mutlu haftalar....













10 Temmuz 2015 Cuma

Ev Yapımı Limonata

                            

          Limonata sevmeyen yoktur galiba. Hele ki yaz oldumu buz gibiev yapımı limonataya bayılırım... Ben son zamanlarda çıkan ünlü markaların limonatalarını pek sevemedim sanki şurup içiyormuşsun gibi bir tat bırakıyor insanın ağzında ki bu tatta mide bulandırmaya yetiyor. Geçen sene en yaķın dostlarımdan birinin evine gitmiştik annesinin yaptığı limonatadan bardak bardak içmiştim bu sayede limonata yapmaya karar verdim. Feryaz teyzeciğimin limonatası kadar olmasada bana anlattığı gibi uygulamaya çalıştım. Tadı gerçekten çok güzel oluyor. Eğer limonata seviyorsanız mutlaka denemelisiniz. Benim tarif biraz göz kararı ama umarım işinize yarar Eylül müsade ettiği kadar fotoğraf çekebildim...

    Ben 8 limon kullandım. Kabuklarını çok beyazkısmınna gelmeden rendeledim ve bir gece dolapta ustune seker döküp beklettim. Daha sonra yarım bardak şeker 2lt su limonların suyu ve dolapta bekleyen limon kabuklarını karıştırdım bütün gün dolapta bekleyen karışımı akşam tülbent yardımıyla süzdüm ve mükemmel ev limonatası hazır. Güzel bir cafe de limonata içiyormuş gibi afiyetle de içtim. Normalde nane yaprağıda koyuyorum ama bu aceleyle oldu nane yapraklarıda harika bir tat veriyor mutlaka denemelisiniz....


                              
                           
                                         
                         



8 Temmuz 2015 Çarşamba

Meyveli Kek


Kek aşığı biri olarak yeni bir kekle sizlerleyim. Eylül öglen yemeği ve akşam yemeği arasında atıştıracak birşeyler istiyor bende yapabildiğim kadarıyla ufak atıştırmalıklar hazırlamaya çalışıyorum. Bugün de buzluktaki meyveleri değerlendirerek küçük muffinler hazırladım. Eylül Vişnelisini pek beğenmedi ama o da benim için kalsın :) 

Ben bütün malzemelerden yarım ölçü yaptım siz normal kalıp için 2 kat malzeme kullanabilirsiniz kek hamurum gayet lezzetli ve kesin oluyor...

Malzemeler

2 yumurta
1 bardak esmer şeker
1.5 bardak tam buğday unu
Yarım bardak süt
Yarım bardak sıvı yağ 
Kabartma tozu 
Vanilya
1 avuç yabanmersini
1 avuç vişne
1 avuç ceviz

Ilk önce şeker ve yumurtayı iyice çırptım daha sonra süt,yağ,elenmiş un,kabartma tozu ve vanilyayı çırptım. Minik tart kalıplarını yağladım ve ve 1 dondurma kaşığı alıp kalıplara paylaştırdım. Herbir kalıba rastgele meyve ve cevizden serpiştirip 170 derecede içi çekene kadar pişirdim.  Belki sizde çocuklarınıza ya da iftar sonrası çayınızın yanına küçük bir kek yapar benimde kulaklarımı çınlatırsınız...

Afiyet olsun.


Bu arada keki Eylül'le birlikte çırptık :)







4 Temmuz 2015 Cumartesi

E.C.A. Titiz ile Artık Evlerde Kirli Yer Kalmayacak...

Temizlik konusunda hepimizin takıntılı olduğu bazı noktalar vardır. Benim de temizlemek için en çok çaba sarf ettiğim ve buna rağmen yine de istediğim derecede temizleyemediğim bir alan var. Radyatörlerin iç temizliği! E.C.A. ise yeni “Titiz” ürünüyle bu konuda içime su serpti diyebilirim. İsminin verdiği güvenin yanı sıra kolay açılıp kapanabilen kapağı sayesinde radyatör içlerinin temizliği artık çok kolay olacak.

İçerisinde toz biriken radyatörler için bugüne kadar birçok yöntem denesem de başarılı sonuçlar elde edememiştim. Aslında radyatörler bir uzman tarafından temizlenebiliyor ama bu sefer de deformasyona uğruyor. Temizlenmeyen radyatörlerin içerisinde biriken toz tabakası ise tüllerimi kirletmekle kalmayıp, ısı kaybına ve bakterilerin de eve yayılmasına sebep oluyor. E.C.A.’nın yeni tasarımı olan ve tüm panel radyatörlerinde standart olarak yer alan Titiz teknolojisi, hem hijyen hem de ısı probleminin önüne geçiyor. 

 

E.C.A. Titiz’in kolay açılıp kapanabilen kapağı radyatörün içini temizleyeceğim derken şekilden şekle girme derdinden kurtarıyor. Ayrıca ürünün toz tutmayı zorlaştıran yapısı daha iyi hava akışı sağlayarak sağlıklı bir ortam sunuyor. Titiz teknolojisi, damla şeklindeki ızgara formu sayesinde ısı transferlerini arttırarak enerji maliyetlerinde maksimum tasarruf sağlıyor. Dayanıklı yapısı ile uzun ömürlü bir kullanım sunan E.C.A. Titiz, optimum kanat dizaynı sayesinde de düzgün hava akışı sağlanmasına yardımcı oluyor. E.C.A. Titiz’in dairesel fin formu ve kolay açılabilen yapısı ise sağlıklı ve hijyenik bir ortam sunuyor. 

Yapılan pazar araştırmalarında sıklıkla karşılaşılan radyatör temizliği derdi de E.C.A. Titiz ile son buluyor. 

Detaylı bilgi almak almak istersen http://eca.com.tr/ adresini ziyaret edebilirsin. 

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.