Cumartesi günü babamız işten gelir gelmez hemen dışarı attık kendimizi. Bizim kızımızı sokakla arası anımsanmayacak kadar iyidir :) (Eve girmediği sürece sorun yok yani. :) ).
Oyuncaklara olan düşkünlüğüm küçüklükten başlar . Ben küçükken dedem pazarda oyuncak satardı ama şimdiki pazar oyuncaklarından değil en kalitelisinden :) . İlk kuzenimle beraber denerdik oyuncakları biz onaylardık eğlence seviyelerini , yani baya oyuncaklar içinde hep en yeni hep en moda oyuncaklarla geçti çocukluğum. Ama doyamamışım oyuncaklara nerede görsem hep ilgimi çeker hala oynayasım gelir.Ama bir türlü kısmet olmadı oyuncak müzesini ziyaret etmek o cennete gidemediğime inanamiyorum hala. Yalova'da Oyuncak müzesi sergisi açıldığını duyduğum günden beri bu küçük sergiyi ziyaret etmek istemiştim ancak Eylül sağolsun bir türlü fırsat bulamamıştım. En sonunda gidebildim. Doğrusunu söylemek gerekirse serginin boyutunu görünce biraz hayal kırıklığına uğradım. O kadar az çeşit vardı ki tadı damağımda kaldı resmen. Artık İstanbul'a gidince ziyaret etmek farz oldu.Bu arada heyecandan kendimi bile çekmemişim fotograflara bakarken farkettim.
Eylül pek anlamadığı için pek ilgisini çekmedi ama ben annesi olarak onun yerine de eğlendim :)
Çıkışta kağıt müzesini de ziyaret ettik o etkileyici ziyareti de bir daha ki postta paylaşmak üzere...
İzmir'de ki oyuncak müzesine bekleriz:)
YanıtlaSilİnş onada geliriz :)
Sil